Covid-19 ve Çocuk Aşıları

Covid-19 ve aşılar

Yoğun aşılama sonrası hayat bir tür pandemi öncesi döneme dönüyor gibi görünüyor. İnsanlar yine seyahat ediyor, arkadaşlarıyla restoranlarda yemek yiyor, yüz yüze toplantılara katılıyor ve sinema salonlarına ve sosyal hayatlarına devam edebiliyor.

Aşılar yetişkinlere bu imkanları sağlarken eylül ayının gelmesi ve okulların açılmasına birkaç gün kalması  ile herkesi çocuklarımızı ne kadar koruyabiliriz endişesi sardı.

Şu günlerde artık 12 yaşa kadar olan çocuklarımız için aşı izni verildi. Yani aşılmanın başlaması an meselesi. Ne var ki eğitim öğretim yılının açılışına saatler kala büyük bir 12 yaş altı çocuklarımız maalesef henüz onlar için onay verilmiş bir aşı olmadığından okullarına aşısız gidecekler.Henüz COVID-19 aşıları için uygun olmayan 12 yaşın altındaki çocukların ebeveynleri için hala toplu bir rahatlama yok. Pek çok velinin yaklaşan okul yılı ve delta varyantını çevreleyen belirsizlik hakkında endişeleri var . Çünkü Delta varyantı çok hızla ve yaş gözetmeksizin bulaşabiliyor.

Bunlar yaşanırken 12 yaşın altındaki çocuklar için mRNA bazlı aşıların klinik araştırma çalışmaları devam etmektedir ve bu daha genç yaş grubu için bir aşının onaylanmasına hala en az birkaç ay var anlamı taşımakta. Aslında bu konuda çok da dikkatli olunmalı . Bu denemeler çolça gereklidir, çünkü çocukların fizyolojileri ve aşılara tepkileri açısından yetişkinlerinkinden önemli farklılıklar vardır . 12 yaşın altındaki çocuklarda ayrı çalışmalar yürütmek, pandemiyi sona erdirmek için hayati bir adımdır. Bu arada dünyada gönüllü katılımcılara dayanan 6-11 yaş grubuyla denemelerin bir sonraki aşamasına başlamak üzere.

FDA, Mayıs ayında 12 ila 15 yaşındakiler için Pfizer COVID-19 aşısının kullanılmasına izin verdi.

Öncelikle kısaca aşı nedir ne değildiri irdeleyelim ;

Biliyoruz ki aşılar, vücudun bağışıklık sistemini kandırarak, antikor adı verilen ve hastalıkla savaşan proteinler üretmeye çalışır. ( Aşı olan kişiye hastalık vermeden )

Aşı çalışmaları, aday aşıların geliştirildiği ve hayvanlar üzerinde test edildiği laboratuvarda yapılan deneylerle başlar. İlaç şirketleri ve devlet laboratuvarları, aşı adayları üzerinde ilk testleri gerçekleştirdikten sonra , insanlar üzerinde klinik deneylerin birkaç aşamasını yürütmek için ülke ve dünya çapındaki araştırma gruplarına yönelirler .

Faz 1 denemelerinde birincil hedef, aşının insanlarda güvenliğini sağlamaktır. 2. aşamada, araştırmacılar aşının güvenliğini değerlendirmeye devam ediyor, ancak koruma sağlamak için gerekli bağışıklık tepkisini elde etmek için gereken tam dozu belirlemeye dikkat ediyor. Bir aşı adayı 3. aşama denemelerine girdiğinde, birincil hedef, güvenliği değerlendirmeye ve olası yan etkileri izlemeye devam ederken, insanların enfeksiyon veya hastalıktan ne kadar iyi korunduğunu incelemektir.

Klinik denemeler tamamlandıktan sonra, aşılar , aşı güvenliğini ve etkinliğini denetleyen düzenleyici kurumlarda sıkı bir değerlendirme sürecinden geçer.  – Bu ABD’ de  Gıda ve İlaç İdaresidir.  Genelde dünyada bu kabulleniş referans kabul edilir. Tabiki her ülke bir yandan kendi aşılarını geliştirmeye çalışırken bir yandan da bu onay çerçevesinde gerekli inceleme ve kontrolü yaparak uygun bulursa kendi halkı üzerinde kullanıma açar.

Ve geldik aşı ve çocuk konusuna. Niye büyüklere yapılan aşılar aynı dozlarda çocuklara verilmez.

Çocukların bedenleri yetişkinlerden nasıl farklıdır?

Çocuklar sadece daha küçük yetişkinler değildir; vücutları önemli açılardan yetişkinlerden farklıdır.

Onların beyinleri hızla gelişmekte ve onların bağışıklık sistemleri özellikle bebekler ve küçük çocuklar içinde çok önemli farklar gösterir.. Yaşamlarının ilk birkaç ayında, bebeklerin bağışıklık sistemleri, hamileliğin sonlarında annelerinden aldıkları antikorlara plasenta boyunca sahip olurlar . Bu, yenidoğanların patojenlere nasıl tepki verdiğini değiştirir ve bazı aşılara karşı daha az bağışıklık tepkisi oluşturmalarını sağlar. Küçük çocukların bedenleri, annelerinden korunmaları azaldıkça kendi bağışıklık sistemlerini kademeli olarak artırır.

Bu nedenle aşıların genellikle küçük çocuklar için özel olarak uyarlanması gerekir. Örneğin, yetişkinlerde pnömoni gibi enfeksiyonları önleyen Pnömokok aşısı , pnömokok bakterilerinin dışını kaplayan polisakkaritler adı verilen şeker moleküllerinden yapılır. Ancak bebekler bu şeker moleküllerine karşı etkili bir bağışıklık tepkisi oluşturamazlar. Bu yüzden araştırmacılar, bebekler için benzersiz bir aşı versiyonu geliştirmek zorunda kaldılar .

12 yaşın altındaki çocuklar için bir COVID-19 aşısı onaylanana kadar, dünyamızda  okula giden birçok çocuk için maske ve ateş kontrolü büyük olasılıkla norm olacak.

Yetişkinler için bir aşının çocuklarda güvenli olduğu kanıtlansa bile, vücutlarının buna nasıl tepki verdiği konusunda önemli farklılıklar olabilir. Yetişkinlerde en iyi sonucu veren aşı dozu, örneğin çocuklarda yüksek ateşe neden olabilir. Bu nedenle, çocuklarda COVID-19 aşısı klinik denemelerinin temel hedeflerinden biri, her yaş grubu için optimal dozu belirlemek olacaktır.

Araştırmacıların, yalnızca gençlerde meydana gelebilecek ve yetişkinler üzerinde yapılan aşı testleri sırasında ortaya çıkmayan yan etkiler konusunda uyanık olmaları gerekiyor. Güvenlik kritik öneme sahiptir ve her çalışma, bizim gibi araştırmacıların dikkatli bir şekilde ilerlemesini ve yol boyunca her adımda tüm verileri ve bilgileri değerlendirmesini sağlamak için birçok güvenlik mekanizması katmanına sahiptir.

Örneğin, deneme katılımcıları  günlükler tutar ve herhangi bir yan etki veya değişikliği bildirir. Aşı klinik denemeleri, katılımcılarla sık sık güvenlik kontrollerini içerir ve herhangi bir sorunun hızlı bir şekilde tanımlanabilmesi için olağandışı reaksiyonlar derhal çalışma sponsoruna rapor edilir. Araştırmacılar ayrıca ciddi bir güvenlik endişesi ortaya çıkarsa katı “duraklatma” kurallarına da uyarlar.

Çocuklar için klinik deneyler

Yeni bir klinik deney alanı kurulduktan ve tüm personel ve gerekli ekipman topladıktan sonra, gönüllü katılımcılarla klinik denemeler başlar.

Dünyada yakın zamanda, aşının bu küçük çocuklarda güvenli olup olmadığına ve hangi dozlarda kullanılacağına odaklanılmış hızlı bir çalışma da sürmekte.

Şu anda ABD ve Kanada’da 6-11 yaş arası çocuklar için Ağustos ortasında başlayan pediatrik araştırmaların 3. aşamasına geçilmiş.. Klinik denemelerin bu son aşaması, aşının çocuklara COVID-19 bulaşmasını önlemek için gerçekten ne kadar iyi çalıştığını belirleyecek. Bu çalışmaların erken sonuçlarını bu sonbaharda bekliyoruz, ardından FDA tarafından gözden geçirilecek.

Bu arada FDA, 15 Temmuz’da, 12 yaşın altındaki çocuklar için aşılara acil durum izninin büyük olasılıkla kış ortasına kadar geleceğini söylemişti zaten.

Pandemiyi sona erdirmede gönüllülerin hayati rolü

Bir aile bir aşı çalışmasına katılmak için gönüllü olduğunda, araştırma ekipleri onlarla gereksinimler, potansiyel riskler ve faydalar hakkında derinlemesine bir tartışma yapıyor.  Böyle bir çalışmanın kendilerine uygun olup olmadığına karar verebilmeleri için tüm sorularını yanıtlanmaya çalışılıyor. Çünkü burda söz konusu olan henüz bağışıklık sistemini geliştirme aşamasında olan çocuklar.  Sonuçta, ebeveynler çocuklarının yararına olan bir karar vermeye çalışıyorlar.

Gönüllüler  genellikle pandemiyi sona erdirmeye yardım etmek , araştırmaların bir parçası olmak , yaşamına bir değer katmak ve başkalarına yardım etmenin kendi kişisel sorumlulukları olduğunu hissettiklerinden bu çalışmalara katılıyorlar.  Katılıma istekli olmaları, pandemiyi sona erdirmeye yardımcı olacak ve ebeveynlerin – ve çocukların – pandemi öncesi yaşamın özgürlüklerine geri dönmelerine yardımcı olacak güvenli ve etkili bir aşı bulmak için çok önemlidir.

Bilime, bilim adamlarına,sağlık çalışanlarına,görevleri gereği bizlerden çok daha fazla bu hastalığın yükünü çeken insanlara ve topluma saygımızı göstermek amaçlıBilim adamlarının bu süreçte bizden istediklerine uymak uygar bir toplumda yaşamak konusunda üstümüze düşen bir görevdir.

Çocuklarımıza gelince;

Okula başlamak için artık saatlerin kaldığı şu anlarda çocuklarınızın sağlıklı bir şekilde yüzyüze eğitim imkanından faydalanabilmeleri için çok dikkat etmeniz gerekir.

* Maske,Hijyen  ve sosyal mesafe bu işin olmazsa olmazı ve en küçük ihmal malesef bu yeni varyantta çocukları hedef haline getirebilmekte.

Yüz maskeleri

2 yaşından büyük herkes , burnu ve ağzı kapatan yüz maskeleri takmalıdır . Bu, henüz aşı olamayan veya yaptırmamayı seçen öğrencileri korumak için basit, kanıtlanmış bir araçtır.

Yüz maskeleri iyi oturduğunda ve doğru ve tutarlı bir şekilde takıldığında, okul günleri gibi uzun süreler boyunca giymek için etkili ve güvenlidir. Çocukların büyük çoğunluğu, hatta tıbbi durumları olanlar bile, yetişkinler tarafından yapılan uygulama, destek ve rol modelleme ile güvenli ve etkili bir şekilde yüz maskeleri takabilmektedir. Maskelerin sıklıkla değiştirilmesi sağlanmalı böylece maskenin koruyuculuğu artırılmalıdır.

Hijyen

Elleri belli süreler yıkamak ( sabunla ve en az 20 saniye ) en önemli hijyen unsurudur.Elleri oabildiği kadar göze, ağıza ve buruna dokundurmamalıdır. Sık sık elleri yıkamak iyi bir korunma yöntemidir. Çocuğunuzun çantasına internetten bulup koyabileceğiniz yaprak – kağıt sabunlar olabildiğince öğrencinin yüzey temasını önleyebilir.

Sosyal mesafe

Öğrenciler, mümkün olduğunda sınıflarda en az 2metre uzakta durmalıdır. Genel olarak, CDC, tam olarak aşılanmamış kişilerin, evlerinde olmayan diğer kişilerle en az 1,8m. Fiziksel mesafeyi korumasını önerir. Bununla birlikte, 2020-2021 eğitim öğretim yılına ait bazı araştırmalar, okul maske kullanımı gibi diğer önleme stratejilerini kullandığında fiziksel mesafenin 1metreden daha az olduğu okullardaki öğrenciler arasında düşük COVID-19 bulaşma düzeylerini göstermektedir.

Mümkün olduğunda, okullar, mesafeye yardımcı olmak için eğitim ve yemek için açık alanları ve kullanılmayan alanları kullanmalıdır. Örneğin müzik derslerinde şarkı söylemek, beden derslerinde  egzersiz yapmak gibi aktiviteler açık havada en güvenli olanıdır. Ya da belki de çokça kontrollü yapılmalıdır.

Çocuklar tabi ki arkadaşlarıyla sosyalleşecek. Bu yapılırken öğretmenlerin de desteği, öğrencilere göz kulak olmalarıyla sosyal mesafe kuralına uyulmaya çalışılmalı.

Sınıf dışında öğrenci etkileşimini sınırlamaya yardımcı olmak için okullar azami dikkat göstermelidirler.

Öğrencilerin öğle yemeklerini kalabalık yemekhaneler yerine açık havada masalarında veya küçük gruplar halinde yemelerine izin verilmeli. Çocuklar yemek yerken maskelerini çıkarma ihtiyacı nedeniyle sosyal mesafeye daha çok dikkat edilmeli.

Kapı kolları gibi yüksek temas yüzeylerinin azaltılmasına yardımcı olmak için sınıf kapılarının açık bırakılması.

Hava ve hava kalitesi izin verdiğinde, hava sirkülasyonunu iyileştirmek için pencereleri ve kapılar açılmalı .

 Otobüsler, koridorlar ve oyun alanları

Bunlar genellikle kalabalık alanlar olduğundan, okullar şunları yapabilir:

Servis otobüslerinde öğrencilerin hep aynı koltuğu kullanması , herkesin yüz maskeleri takmalarını isteyin. Yürümek veya bisiklete binmek de dahil olmak üzere okula gitmek için başka yolları olan öğrencileri bu seçenekleri kullanmaya teşvik edin .

Okulda, koridorlardaki kalabalığı azaltmak için koridorları ve merdivenleri yerde tek yönlü oklarla işaretleyin. Dolapları grup olarak atayın veya dolap kullanımını ortadan kaldırın.

Oyun alanını küçük gruplar halinde kullanmak gibi açık hava etkinliklerini teşvik edin . Oyun alanı ekipmanı temizlik planlarına dahil edilmelidir.

Diğer hususlar

Güvenlik planlarına  ek olarak, okul topluluklarının ele alması gereken başka faktörler de vardır:

Daha yüksek risk altındaki öğrenciler

Kronik, yüksek riskli tıbbi durumları olan bazı öğrenciler, güvende kalmak için ekstra korunmaya ihtiyaç duyabilir. Bu öğrencilere özel destekler verin.

Engelli öğrenciler

Okulun yeniden açılması planlarının engelli öğrenciler üzerinde daha büyük bir etkisi olabilir. Öğretim süresini kaçırdıktan sonra okul içi öğrenmeye geri dönmek zor olabilir. Veya mesleki, fiziksel ve konuşma-dil terapisi veya zihinsel sağlık desteği danışmanlığı gibi okul temelli hizmetlere daha az erişimleri olmuş olabilir . Okullar, her çocuğun ihtiyaçlarını okula dönmeden önce Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı ile gözden geçirmeli ve sanal da olsa hizmet sunmalıdır.

Aşılar ve sağlık muayeneleri

Öğrencilerin pandemi sırasında grip aşısı da dahil olmak üzere tüm aşıları konusunda güncel olmaları özellikle önemlidir . Doktorlar , pandemi sırasında rutin çocukluk aşılarında bir düşüş gördü.

Davranış sağlığı ve duygusal destek

Çocuğunuzun okulu , pandemi sırasında çok çeşitli zihinsel sağlık ihtiyaçlarını desteklemeye hazır olmalıdır . Bu, endişe veya sıkıntı belirtilerini tanımayı içerir. Örneğin öğrenciler, COVID-19 nedeniyle kaybedilen sevdiklerinin yasını tutuyor veya aile gelirlerinin kaybolmasının stresini hissediyor olabilir. Bu konuda tüm dünya gibi ülkemiz de çok fazla ölüm yaşadı. Ortalama olarak, bu ölümlerin her biri 9 kişiyi etkiliyor ve bu çok fazla yaslı bireyin olması yolunu açtı ki bunların çoğu çocuk.

Mümkünse okullarda görme ve işitme taramasına devam edilmelidir. Bu hizmetler, tedaviye ihtiyacı olan çocukların mümkün olan en kısa sürede belirlenmesine yardımcı olur, böylece görme veya işitme sorunları öğrenmeyi engellemez.

Organize etkinlikler

Spor etkinlikleri, uygulamaları ve diğer ders dışı etkinlikler birçok alanda sınırlı olabilir. Spor ve diğer fiziksel aktiviteler sunan okullarda özel güvenlik önlemleri dikkate alınmalıdır.

 

Güvenli, yüz yüze okul neden bu kadar önemli?

Okullar çocuklara ve ergenlere sadece eğitimden daha fazlasını sağlar. Öğrenciler okuma, yazma ve matematiğin yanı sıra sosyal ve duygusal becerileri öğrenir, egzersiz yapar ve zihinsel sağlık ve diğer destek hizmetlerine erişir. Birçok aile için okullar, çocukların sağlıklı yemekler, internete erişim ve diğer hayati hizmetler aldığı yerlerdir.

Pandemi özellikle engelli çocuklar, yoksulluk içinde yaşayan çocuklar için zor oldu . Düşük gelirli ebeveynlerin yarısından fazlası (%59), çocuklarının dijital öğrenmenin önündeki üç engelden en az biriyle karşılaşacağını karşılaştı. Güvenilir internet eksikliği örneğin evde bilgisayar olmaması veya okul ödevlerini tamamlamak için akıllı telefon kullanma ihtiyacı.

UNUTMAYINIZ !

Okullar, çocukların ve gençlerin öğrenmesi için güvenli, teşvik edici ve zenginleştirici yerlerdir. Aileler,okullar ve aşılanmış öğretmenler öğrencilerin bu sonbaharda, olmaları gereken yere, okula güvenli bir şekilde geri dönmelerini ve fiziksel olarak birlikte kalmalarını sağlamak için birlikte çalışabilir.

Maskesiz, aşı gereksinimi olmayan, sevdiklerimize doyasıya sarılabileceğimiz günlere ulaşabilmek dileğiyle sağlık ve mutluluk sizlerle olsun.

Başarılı, kesintisiz bir eğitim – öğretim yılı

*Bu yazı sadece bilgi paylaşmak adına kaleme alınmıştır. Sağlıkla ilgili kararlarınızı DOKTORUNUZA DANIŞINIZ !

Hurşit Büyüklü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir